Eski kuşak, yani 70 ve 80 doğumlularla 90 ve 2000 doğumlular arasında müziğe bakışta ciddi farklar var. Bunu yeni nesille konuşurken veya dinledikleri şeye bakınca her anlamda gözlemleyebiliyorsunuz.
Bunun en büyük sebebi ise yaşanılan zamanın koşulları ve imkanları olabilir. Malum 70 ve 80 doğumluların hayatlarını anlama ve açıklamada çok sınırlı imkanları vardı ve bunlardan en eğlenceli ve gizemlisi müzikti ve ulaşması da çok kolay değildi bugünkü gibi.
Sadece müzik değildi elbette o dönemin hobileri, spor, sineme ve diğer şeylerde vardı hayatlarında. Çoğu gencin o dönemde hayatında spor ve sinema dışında, müzikle beraber kitaplar, gazeteler, dergiler, radyo ve televizyonlar vardı.
Müziğe Kolay Ulaşma İmkanın Getirdiği Fark
Müziği ise hem gazeteler hem dergi ve televizyondan da takip edip, müzik üzerinden insanlar hayatlarını daha katlanılır, estetik ve anlamlı kılma çabasındaydı ve o dönem genç olanlar, 2000'li yıllarda doğup bunlara daha kolay ulaşıp ek olarak internetle müzik spor sinema okuma gibi hobilerini daha kolayca genişletenler daha kısıtlı imkanlara sahipti.
Sonuç olarak, bu kuşaklar arasında bu hobi faaliyetlerine erişim kolaylığına internet ve çok sayıda radyo tv ve baskı medyalarla ek teknoloijilere sahip olma imkanı yüzünden, müziğe veya hayata bakış anlamında büyük uçurumlar var diyebiliriz.
Sevdiği müzikleri dinleyebilmek için radyo ve tv başında saatlerce bekleyen kuşak ile sevdiği müziği şarjlı mp3player, bilgisayar ve telefonuna indirip istediği zaman istediği yerde dinleyen arasında hayata ve müziğe bakış ve müzikten beklenti anlamında da ciddi farklar oluşuyor. Çünkü hep böyledir bir şeye daha geç ve zor ulaşan ona daha çok anlamlar yükler çünkü beklerken daha derin anlamlar üretirler sahip olacakları ve kendi hayatları ve toplum hakkında.
Romantizm Farkı
Bu farklardan en belirgini ve en önemlisi romantizm farkı. 2000 öncesi doğan kuşaklar müzikte hayatın toplamına; aşka, topluma, aileye ve siyasete her anlamda daha romantik(duygu ve coşkuları ile) ve derin bakarken internet kuşağının çok fazla duygu, anlam ve derinlik aramadığını görebiliyorsunuz. Karşı cinsle olan ilişkileri anlamlandırma ve yaşama biçimi olarakta eski kuşaklar son derece romantikler.
Romantizm ise insani olan her şeye daha yatkın ve meyilli olmayı sağlıyor ve daha zor edinilen şeyler üzerinden daha erdemli ve saygılı bir hayat görüşü çıkarılıyor.
İki kuşak arasındaki belirgin bu hayatı anlamlanıdırma farkının ortadan kalkması için yeni nesilin en azından o dönemin müziklerini daha çok keşfetmeye ve dinlemeye odaklanması gerekir. Çünkü o dönemin müziğini yapanlarda müzik yapmaya dair şeylere daha zor ulaştığı için müzikleri de daha romantik ve derindi ve kaliteliydi.
0 Yorumlar
Yorum yapmayı unutmayın!